EV OTOMASYONU sistemine bakış.

Bu yazıda ev otomasyonuna dair program örnekleri verilmeyecektir.
Ev otomasyonu nedir? Bu konuya nasıl bakmalıyız gibi teorik bilgiler bulacaksınız.

Ev otomasyonuna geçmeden önce otomasyon nedir? bilmemiz lazım.
Otomasyon, Bir iş yapılırken insan gücü ve makine gücünün paylaşımlı çalışmasıdır. İnsan gücünü bu paylaşımda çok kullanıyorsak YARI otomasyon denir. Otomasyon dediğimizde şunu algılamalıyız. Bir iş başladığında karar aşamaları da başlamalıdır. Bu karar aşaması için veri izlenmesi gerekmektedir. Bu veri yoksa, karar verilmesi imkansızdır. Bundan dolayı otomasyonda bilgi akışı 2 yönlüdür.
Otomasyonda amaç, işin yapılması değil, İşin kontrollü, verimli ve güvenli bir şekilde defalarca aynı standartta yapılabilmesidir.
Otomasyonda her zaman için bir algoritma vardır. Öngörülebilir ve öngörülemeyen sonuçlar olabilir. Algoritmada öngörülen sonuçlar ile öngörülemeyen sonuçlarda yapılması gerekenler belirlenir.
Aşağıdaki örnekler ne demek istediğimi daha iyi anlatacaktır.

Otomasyon sistemlerini de kabaca 2 şekilde ayırabiliriz.
a-) Kendi içinde programlanmış bir otomasyon.
b-) Merkez ile haberleşen bir otomasyon.

a-) Kendi içerisinde programlanmış bir otomasyon dediğimizde, kişisel olarak sadece başla, bitir dediğimiz komutlardan oluşur. Başla komutu geldiğinde, kendi içerisindeki algılayıcılarla devamlı olarak durumu kontrol edip, gerektiğinde kendi kararını verebilen sistemler diyebiliriz. Mesela motor kontrol sürücü üniteleri gibi devreler olabilir. Bizler parametreleri belirleriz ve sonrasında sadece start stop butonlarına basarız. Motor çalışır ve kendi içindeki algılayıcılarla çalışmasını sürdürür. Algılayıcılar bir hata bildirirse motor sürücü devre tarafından durdurulur. Bizler bu otomasyona katkıda bulunmayız. Sadece sonucunda hata koduyla geri bildirim gelir. Bu tip kendi otomasyonuna sahip kahve otomatlarını da sayabiliriz. Bir dizi işlem yapar kullanıcı sadece ne istediğini belirler makine bir program dahilinde çalışır ve istediğimizi bize verir. Hata olduğunda durur ve hata kodunu bize bildirir.

Bu tip Otomasyon işlevinin örneği olarak, otomatik dizgi makinesinin çalışmasına bakabiliriz. Kullanıcı başlatmadan önce programını verir, malzemeleri hazırlar. Makine start butonuna basıldığından itibaren, Başlangıç noktasını arar, program dahilinde malzeme yüklemesi yapar. Malzemeler dizgi yerine geldiğinde bu malzemeler dizgi kafasına yüklenir ve tabla da doğru yere geldiyse dizgi işlemi yapılır. Dizilen komponentin dizilmeden önce doğruluğu kontrol edilir. Dizildikten sonra bacakları kesildimi kontrol edilir.
Bir şey dikkatinizi çekecektir. Hareketlerin bazıları, birbirine dik şekillerde oluyor. Bu kontrol edilmezse malzemeler kırılacaktır. Bundan dolayı her hareket, start butonundan sonra kontrol edilmeye başlanır. Adım adım bakmaya kalktığınızda yüzlerce seçenekli bir algoritmaya işaret eder.
Biz böyle bir şey yapsak başlangıç olarak nasıl düşünmemiz gerekir.
Bunu yaparken önce kullanıcı, yani insan hatalarını aramamız lazım.
Malzemeyi koydu mu?
Doğru malzemeyi koydu mu?
Doğru yönde mi koydu?
Düzgün koydu mu. ( taşıma tırnaklarına oturtmuş mu. )
Sadece malzemeyi yükleyen yükleyicide 2 adet anahtarın olduğunu söyleyebilirim.
1-) Malzeme takıldı mı veya bitmek üzere mi. ,
2-) Malzeme tırnaklara doğru takılmadıysa yamuldu mu sıkıştı mı?
Ayrıca sıralı yükleyicilerin itici kafaları malzemeyi yükleyip geri geldi mi?
Bununla birlikte zincir doğru yerde mi durdu. Yanlış yerdeyse itici kafalar ve tutucular bozulabilir.
Bunlar sadece malzemelerin zincire yüklendiği kısımdaki kontroller. Bir de makinenin diğer yerlerindeki kontroller var.
Sadece bu bile, otomasyonda geri bildirimin önemini gösterecektir. 

Radial dizgi makinesi videosu  : 
https://www.youtube.com/watch?v=5Ct31VqurJU&feature=youtu.be&t=70

b-) İkincisinde ise, bir merkez komutu gönderir. Algılayıcıları ise, merkez kontrol ederek duruma göre müdahale eder. ( Tabii ki burada kullanılan donanımların, kendi içinde otomasyon yapıları olabilmektedir. )
Otomasyon bir donanımla olabildiği gibi, donanımların birleşmesi ile de olabilmektedir. Bu donanımlar merkez ile haberleşebildiği gibi kendi aralarında da konuşabileceklerdir. Otomasyon ile çalışan fabrikalar buna örnek olarak verilebilir.

Endüstri 4.0 denilince, çok yönlü bir otomasyon akla gelmektedir. Bunu bir fabrika içindeki sistemler olarak düşünmek yanlış olacaktır. Lojistik sağlanabilmesi, tüm üretim ve depo lokasyonlarının birbirine bağlanması da buna dâhil olacaktır. Bunların internet sayesinde birbirine bağlanabileceğini de unutmamak gerekir. Hatta bir çok fabrikanın birbirine bağlı çalışması gibi durumlar olabilecektir.

Endüstri 4.0 video : https://www.youtube.com/watch?v=eKZeWigiamA

Otomasyonda bilgi akışı 2 yönlüdür demiştik. Tek yönlü olursa neler olur.

Örnek, 3 fazlı motora yol verdiniz. Bu sırada fazlardan biri gitti. Siz yokken motor devam etsin mi?
Tabii ki etmesin izleme kısmı, algılayıcılar ile akımın yükseldiğini ya da fazın birinin yokluğunu görüp motoru durdursun. Bu bilgiyi de size iletsin.

Peki, bir röle devresi yaptınız. Röle ile pompa motorunu açtınız, su basmaya başladı. Siz bu kadar yeter dediniz ve pompayı kapattınız.
Geri bildirim yoksa röle kontakları yapıştığı için siz kapandı diye düşünseniz de pompa çalışacak evi sel basacak. Ya da tarlayı sel basacak.
Başka durumlarda söz konusu olabilir. Acaba sular kesik mi? Çalıştığı yerde elektrik gücü yeterli mi? Motor çalıştıysa, su debisi yeterli mi. Bir çok karar vermemiz gereken konu var. Bunlar için veri izleme gerekecektir.

Otomasyon diyorsak otomasyona bağlı sistemler, öngörülebilir olduğu kadar öngörülemeyen durumlara sahip olabilirler. Öngörülemeyen durumlarda bile, program dışı bir problem oluştuğunda durması gerekir ve geri bildirim vermesi gerekir. Algoritmada bunu da belirtmeniz gerekir. Tüm algılayıcıların belirli zamanlarda kesme sistemi tarafından kontrol edilmesini sağlamanız gerekir. Bu otomasyonda güvenlik için şarttır.

Örnek: Programlar sırasıyla işleneceğinden karar aşamasında bir hareketli tablanın mandalı kapalıysa programa başla dediniz. Fakat hareket halindeyken mandal gevşedi ve tablayı tutamadı. Buna bağlı olan anahtar boşa çıktı. Bu durumu devamlı kontrol edemeyeceğimize göre, interrupt (kesme) sistemine bağlarsak, sistem tarafından programın çalışmasını etkilemeyecek şekilde kontrol edilir. Program farkına varmazsa bile bir kesme durumunda hareketin durdurulmasını sağlar. Geri bildirim verilmesini sağlar.

Otomasyonlarda oluşabilecek büyük problemlerden biri de sistem merkezinin göçmesi olacaktır.  Bazı algoritmalar geliştirmemiz gerekecektir. Sistem merkezinde problem oldu.
Mesela bir tarladaki su motorunu çalıştır dediniz. Aradaki bağlantıyı sağlayan merkez, çalıştır komutundan sonra göçtü.

Merkez, kendini resetleyebilecek durumda olursa resetleyecektir. Resetlediğinde, sizin verdiğiniz komutları unutursa, ne çalıştığını hatırlamaz. Ya da ne kadar çalıştırılacağını hatırlamaz.

Bunun için bir yere kayıt yapması gerek. Ayrıca ne kadar çalıştırması gerektiğini de saklaması gerekecek. Tekrar bağlantı yaptığında, hala çalışıyor mu? Ne zaman çalıştırılmıştı, daha ne kadar kaldı gibi hesapları yapmak için bir RTC devresinden faydalanıp sisteme hakim olması gerek.

Bunun yanı sıra merkez ve uydu diyebileceğimiz alıcılar arasında temas kesildiğinde, kapat komutu nasıl gelecek. Uzaktasınız kapat dediniz, fakat kapanmadı. Tatili yarıda bırakıp gelecek misiniz
Tabii ki de bunu yapmanıza gerek yok.
Alıcı programlarınızı öyle bir yaparsınız ki, merkez ona çalıştır komutunu verirken bir zamanlamayı da beraberinde verebilir. Merkez ile irtibat kopsa da, alıcı belli bir süre çalışmasını yapar ve durdurur.
Bir başka çözüm ise devamlı merkezden yenileyici bilgi gelir. Alıcıda bilgiyi bekler.
3 bekleme süresince bilgi gelmediyse merkez ile irtibat kesildi diyerek işlemi durdurabilir. ( Bu çözüm devamlı mobil internet kullanılacaksa faydadan çok zarar getirebilir.

Bunun gibi problem senaryoları türetip, algoritmanızı genişletebilirsiniz.

ALGORİTMA hakkında bilgi almak isteyenler bu sayfaya bakabilirler.

Aşağıdaki resimde ev otomasyonu denilen bir devre var. Ve siz bunu uzaktan kontrol edeceksiniz.

Yukarıdaki resimde hep röle kontrol var. ( Yani EV OTOMASYONU diyemeyiz.) 1 adet DHT sensör sıcaklık ve nem kontrolü için kullanılmış. Otomasyonda veri 2 yönlü olur dedik. Bu sanki doğruluyor gibi.
Fakat otomasyonda güvenlik de ön planda olmalı dedik. Şimdi bu sistemi otomasyon olarak kabul etsek bile EV otomasyonu olarak kabul edemeyiz.
Neden kabul edemeyiz? En önemli sebep, ÜTÜ. Şayet ütüde kendi koruması yoksa, siz fişte unuttunuz evden çıktınız. Sizin aklınıza gelesiye kadar ütü çalışacaktır. Sonrasında belki de yangına sebep olacaktır.
Bu prize bir akım koruması ekleseniz siz odadan çıktınız ve uzun süre dönmediniz, Ütü devamlı sabit akım çekiyorsa ve uzun süre olmuşsa, prizdeki durumu kullanıcıya alarm olarak iletebilir. (Yeni tip ütülerde kendi güvenlik kontrolleri var fakat hepsinde değil tabii ki)
Ya da merkezi sistem programlarınız, buzdolabı gibi prizler hariç tutulmak şartıyla evden çıkıp alarm  cihazını aktif ettiğinizde, tüm prizleri kapalı duruma geçebilir. Daha birçok seçenek var.   Devrenizi destekleyecek bir kullanıcı programına da ihtiyacınız olacak. O zaman ev otomasyonundan bahsedilebilir.  Videosu bu linktedir. https://www.youtube.com/watch?v=rlWVYBR-W54

Ev otomasyonu yaptım dediğinizde 4 tane röle ile röle sürücü devresi yapmış olabilirsiniz.  Buraya kadar okuduklarınızla sanırım yaptığınız devrenin uzaktan ya da yakından çalıştırılmasının, otomasyon olmadığını anlamışsınızdır.

 Bütün bu otomasyon bilgilerinin ışığında EV otomasyonunun ne olduğuna bakalım. Ayrıca Akıllı evler dediğimizde ne demek istiyoruz buna bir bakalım.

EV OTOMASYONU VE AKILLI EVLER NEDİR:

Akıllı ev nedir: Akıllı ev sistemleri, ev hayatını kolaylaştıran, güvenliği sağlayan, tasarruf sağlayan, teknoloji destekli ev otomasyonu kontrol sistemleridir.
Yaşam alanlarımızı, gelişen teknolojiler ile bütünleştirerek daha konforlu, daha güvenli, daha tasarruflu ve daha keyifli bir yaşam şekline dönüştürmek kısaca akıllı ev olarak tanımlanıyor.

Ev içinde kullanılan birçok kumandanın karmaşası yerine görsel ekranlı bir kumanda ile tüm cihazları kontrol etme rahatlığı, ev dışından kontrol ve kumanda etme özelliği akıllı ev teknolojileri için artık bir standart haline gelmiştir.

Ev otomasyon nedir: Ev otomasyonu, aydınlatmaların, cihazların, elektrik prizlerinin, ısıtma ve soğutma sistemlerinin neredeyse kontrol edilebilecek her şeyin, uzaktan ( IOT) internet ya da bir ağ üzerinden kontrol edilebilir durumda olduğu, gerektiğinde kullanıcıya bildirimlerin geldiği, kullanıcı ve donanımların bir ağ ile birbirine bağlandığı ev sistemidir.

EV otomasyon sistemleri ile aydınlatma kontrolü, iklimlendirme kontrolü, uzaktan kontrol, uzaktan izleme, güvenlik, enerji tasarrufu ve her tür cihazın çeşitli senaryolara göre kontrolü sağlanabilmektedir.

Ev güvenliği açısından, bu aynı zamanda alarm sisteminizi ve tüm kapıları, pencereleri, kilitleri, duman dedektörlerini, güvenlik kameralarını ve ona bağlı diğer algılayıcıları içerir.

Ev otomasyonu aydınlatma ve basit cihaz kontrolü açısından onlarca yıldır var. Son zamanlarda teknoloji, birbirine bağlı dünya fikrini parmaklarınızın ucuna getirdi.
Hatta Alexa, Google asistan, Siri ve Cortana gibi sesli uygulamalar da sistemimizi sesle kontrol edebilmemizi sağlar.

Ev otomasyon sistemlerinde hangi özellikler mevcuttur?

Ev otomasyon sistemleri, çeşitli hizmetler ve işlevler sunar. Bu platformlarda bulunan yaygın özelliklerden bazıları şunlardır:

  • Yangın ve karbon monoksit izleme
  • Uzaktan aydınlatma kontrolü
  • Termostat kontrolü
  • Cihaz kontrolü
  • Ev otomasyonu güvenlik sistemleri ve kameralar
  • Canlı video izleme
  • Alarm sistemleri
  • Gerçek zamanlı metin ve e-posta uyarıları
  • Dijital kişisel asistan entegrasyonu
  • Anahtarsız giriş
  • Sesle etkinleşen kontrol

Tabii ki isteğe bağlı olarak ya da zamana bağlı olarak bu seçenekler çoğalacaktır.

Not: Bir akıllı cihaz aldım ev otomasyonum var denilmesi de yanlıştır.

Son yıllarda herkes ev otomasyonundan bahsediyor. Akıllı cihazlardan bahsediyor.

Amerikada bir arşatırmaya göre, ABD vatandaşlarının 1/3 ünden fazlası en az 2 veya daha fazla akıllı ev cihazına sahip oluyormuş. ( Sanırım telefon hariç )

Akıllı cihazlar ne olabilir. Mesela telefonunuz, belki buzdolabınız. Bu tip sistemler, kullanıcıların kullanım alışkanlıklarını takip edip öneriler getirebilen bir hal almıştır. Bunlar akıllı cihazlardır. Ev otomasyonu olarak geçmez. Fakat kolayca otomasyonun bir parçası haline gelebilirler.

Ev otomasyonunda, birçok cihaz ve algılayıcı vardır.

Bu ürünlerden bazıları:
Mesela merkezi birim diyebileceğimiz Smart hub https://www.amazon.com.tr/Philips-1805539-Hue-Ba%C4%9Flant%C4%B1-K%C3%B6pr%C3%BCs%C3%BC/dp/B016151IPI
Bir başka smart hub. https://www.amazon.com.tr/Bosch-Smart-Home-Ak%C4%B1ll%C4%B1-Kumandas%C4%B1/dp/B01N7AE32J

Akıllı anahtar  : https://www.amazon.com.tr/Philips-929001115262-Hue-Tap-Anahtar/dp/B0748MQWP3

Tabii ki daha bir çok çeşit bulunmaktadır.

Bu tip ürünleri incelediğinizde görebileceğiniz üzere, belli standartlara sahiptir. Mesela burada Hue uyumlu olanı görüyorsunuz. Fakat değişik haberleşme sistemleride vardır. Her birinin kendine özgü avantaj ve dezavantajları olsa da, ev otomasyon sisteminizde bazı standartları temel almanız gerekir. Bunun yanı sıra da uyumluluk da gerekmektedir.
Mesela, ben HUE sistemini temel aldım diyelim. Sonrasında KNX sistemine uygun bir ürün daha avantajlı geldi bunu bulup sistemime ekleyebilmeliyim.
Ev otomasyonu kuran şirketlerin de videolarını izlediğiniz zaman göreceksiniz. Belli bir standarda göre kendilerini ayarlıyorlar ve uyumlu donanımları kullanıyorlar. Belki zaman zaman özel çözümler de gerekiyor olabilir.
Bu tip profesyonel donanımları kullanmak, ürünlerin bir standardı olacağından güvenli ve kolay adapte edilebilir olacaktır.

Ev otomasyonu haberleşme protokollerinden bazıları aşağıda verilmiştir. Bunun yanı sıra ülkelere göre, çeşitli kuruluşların sistemleri olsa da, tüm sistemler bu iş için belirlenmiş standartlara uymak zorundadır. Aynı zamanda cihaz üreticilerinin, standart ürünlerini de kullanıyor olabilirler.
Dünyadaki başlıca haberleşme protokolleri şunlardır.
Insteon, Nest, Honeywell, Ring, Philips Hue, WeMo ve SmartThings’dir.
Bu liste çoğaltılabilir. (Şayet ev otomasyonu ile ilgileniyorsanız, bu sistemleri teker teker incelemenizde fayda vardır.)
Ayrıca neden bu uyumluluğa gerek var derseniz, bu videoyu izleyebilirsiniz. Bir firma bu uyumu sağlayacak bir cihaz tasarlamış. Özgürce yukarıdaki haberleşme sistemlerinin bir çoğunu çalıştırabiliyor.

Mesela Türkiyedeki satıcı firma KNX sistemini benimsemiş.
https://e-akilliev.com/?gclid=CjwKCAjwtqj2BRBYEiwAqfzur0mx62hWFkg4VBVHeDVphBm9NcYI0Qe8PPAC3WZyiLPKR9nkeG7ooxoCvS4QAvD_BwE

Bunun yanı sıra sistemin genel kurulumuna bakmak isterseniz, pdf dosyasına bir göz atabilirsiniz. https://e-akilliev.com/katalog/interra-knx-katalog-tr.pdf

KNX protokolü nedir. https://www.wago.com/tr/knx

Bizler, elektronik gruplarına baktığımızda birçok ev otomasyonu denilen fakat aslında kontrol devresinden öteye geçemeyen devrelerle karşılaşıyoruz. Türkiye de profesyonel anlamda telefondan çalıştırılan kombi ya da ışıklar gibi sistemler olsa da bunlara da ev otomasyonu demek maalesef üzücü.
Sadece uzaktan kumandanın yerini telefonlarımız almış oldu. Tabii ki bunun avantajı olarak da internet üzerinden ya da ev ağınız üzerinden kontrol etmeniz mümkün oldu.
Bunlar ancak ev otomasyonunun parçaları olabilir.

Bir sistemde otomasyon kelimesi varsa, demek ki Röle devresi, motor devresi, aydınlatma devresi gibi kontrol ünitesi mevcut olacak. Bu devrelerde, kendi içinde izleme ünitelerine sahipse, zaten kendi çalışmasını izleyerek, duruma göre karar verecektir. Size düşen ise o bilgileri alıp merkeze göndermektir. Ya da kendiniz algılayıcılar koyarak buna göre çalışmayı izlemeniz gerek.

Ev otomasyonunu şekillendirirken bazı özelliklere dikkat etmemiz gerekir.
Mesela Güvenlik ön planda olmalı, sonrasında tasarruf söz konusu olabilir. Tabii ki arkasından kullanıcının program yapabilmesi ve gerekmedikçe programa müdahale etmeyecek şekilde sistemin çalışması gelir.
Otomasyon anlatımındaki örneklerde, güvenliğin önemini anladık sanırım.

Bunun yanında tasarruf dedik.  Nasıl tasarruf edebiliriz. Burada da PWM destekli kısılabilir, belki de ambiyans oluşturabilecek lambalar da düşünülebilir. Bir başka tasarruf, güneşten faydalanmak ya da bazen güneşi engellemek diyebiliriz.
Mesela otomatik açılan perdeler. İçeriye gün ışığının girmesini ve içerideki ısının yükselmesini sağlayabilir motorlu panjurlar da bu tip konforu sağlayabilir.
Peki, sadece ısıyı yükseltmek mi lazım? Tabii ki değil. Yaz gününde güneşin geldiğini hissedip pencerelerde karartma yapmak ya da panjurları gölge olasıya kadar otomatik kapatmak da içerideki ısıyı koruyacaktır. Klima sisteminizin daha tasarruflu çalışmasını sağlayacaktır.
Bununla birlikte odada kimse kalmadıysa TV açık kalmışsa kapatmak, Işıkları kapatmak gibi özellikler de yer alır.
Ayrıca kullanıcının ışıkları açmak için duvar anahtarına uzanmasına gerek olmadan, kullanıcıyı gördüğünde ışıkları açabilecek kabiliyete sahip olabilir. Bu tip örnekler çoğaltılabilir.

Ev otomasyonu yaptıysanız, biraz daha ileri gidip evdeki kişileri tanıyıp, onlar haricinde birisi yalnız olarak evin içerisinde dolaşıyorsa (muhtemelen iyi biri değildir.) Ya da kameralarda hareket algılandıysa kullanıcıyı uyarmak için kamera görüntüsünü de sisteme yansıtabilmek gerekir.

Söylememize gerek yok sanırım ev otomasyonu diyorsanız evin içerisinde ve dışarısında bulunan güvenlik kameralarını da hesaba katmak zorundayız.

Bunların dışında bir de kullanıcı iletişimi var. Kullanıcı her defasında tablete ya da telefona bakıp ışığı aç ışığı kapat diyecekse, o zaman kalkar kendisi anahtardan açar. Kolaylık olsun diye uzaktan kumanda cihazıyla açar. Bu tip otomasyona, YARI OTOMASYON diyebiliriz. Bundan dolayı kullanıcılar otomasyon programında, yaşantısına göre bazı ayarlamaları yapıp, mümkün olduğunca sisteme az müdahale edebilecek durumda olmalılar.  Bu aşağıdaki videoda belirgin olarak kendini göstermiş. 

Dezavantajlı olabilir miyiz?
Yukarıdakilerin birçoğunu yapmayı başardık diyelim. Her biri, birbirinden uyumsuz donanımları birbirine bağlamak için uğraştık. Bunları sesli komut sistemine ekleyelim dediğimizde tekrar sorun ortaya çıkacaktır. Çok sık kullanılan ses destek sistemlerine, uyumlu hale getirilebilmesi gerekir.
Mesela Alexa, Siri,Google Assistant, Cortana gibi dünya sistemleriyle uyumlu halde olursa, bunlar için adaptasyon kısımlarını, kendiniz yapmak zorunda kalmazsınız. Bir de tabii ki kullanıcı da, yapımcı olarak siz de, profesyonel algılayıcılar ile prizler gibi çeşitli donanıma erişirken, ürünü bulmada zorluk çekmezsiniz.

Arduino sensörlerle bunları yapmaya kalktığınızda tüm sistem, tasarımınıza çok fazla yük getirecektir. Bu iş için üretilen profesyonel donanımlar aynı zamanda çeşitli standartlara sahip olduğundan güvenli olacaktır. Sizin kullandığınız arduino ve sensörlerinin standartları olmadığı için, zaman içerisinde problemler çıkabilir. (Bu arduino ile olmaz demek değil. Arduino ya da başka mikrodenetleyiciler ile profesyonel sensör ya da cihaz kontrolünü, o cihaz ya da sensörlerin kullandığı haberleşme protokollerini kullanarak bir tasarım yapabilirsiniz)

Bir başka sorun, aydınlatma sistemini kendiniz yaptınız. Bir programla kontrol ediyorsunuz.
Garaj kapısını akıllı sistem aldınız. Onunda kendi uygulaması var.
Akıllı ev aletleri aldınız. Onlarında kendi uygulamaları var.
Bir telefonda 5 uygulamayı, kullanıcılar ayrı ayrı mı çalıştırmalı. Tabii ki de değil. Sistemlerin ortak bağlantısı olmalı. Bu akıllı cihazların da sizin yaptığınız programa entegre edilmesi gerekir.
Siz kendi yaptığınız programı çalıştırırken diğer akıllı cihazları çalıştırıp onlardan gelebilecek geri bildirimleri de takip edebilmelisiniz.

Dışarıya bağladığınız kameralar, tabii ki güvenliğinizi sağlayacaktır. Fakat IP kamera bağladığınızı düşünün. Dışarıdan sisteminize ulaşma söz konusu olabilir. Bunun yerine normal kameralarla dış ortamı kontrol edip merkezde bunu kablosuz hale getirmeniz gerekebilir.

Yangın sistemleri, su basman sistemleri, fırtına sistemleri ve daha birçok sistem, ev otomasyonuna eklenebilecektir.

Düşündükçe neler akla geliyor neler.

Fakat bunları düşünmeden EV OTOMASYONU yaptık diyoruz.

AKILLI EV OTOMASYON SİSTEMİNİZ NE KADAR AKILLI.

Almak istediğiniz ya da yapmak istediğiniz sistemi araştırmanız gerek. Uygulamalar senaryolar oluşturmanıza izin verecektir. Bazen senaryo bölümünde bulunmayabilir ya da siz senaryoyu hazırlarken bazı belirteçleri koymayabilirsiniz. Bu da yanlış programlamaya sebep olabilecektir.

Mesela, Kahve makineniz her sabah sizin ayarladığınız saatte çalışsın dediniz bunu programladınız. Akıllı prizi de kahve makinesine bağladınız.  Fakat bir işiniz çıktı . Birkaç gece eve gelmediniz. Kahve makineniz tam zamanında çalışacak su varmı yok mu? Taze Kahve içerisinde var mı? Kontrol dahi etmeden her sabah çalışacaktır.  Bunun yerine senaryoya ekleme yapıp siz evdeyken parametresini ekleyebilmelisiniz.

Bu konudaki örnekleri seyrettikçe, sizler çok daha fazlasını fark edebileceksiniz. Kendimiz yapalım dediğimizde ise problemler çıktıkça, bu problemleri çözdükçe, çok daha fazla bilgiye ulaşmış olacaksınız.

Kaynaklar: http://megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Ak%C4%B1ll%C4%B1%20Ev%20Sistemlerine%20Giri%C5%9F.pdf

https://www.xfinity.com/hub/smart-home/home-automation

https://www.yourhome.gov.au/energy/home-automation

Otomasyon geçmişim olmasına rağmen Ev otomasyonu kısmında tecrübesiz olduğumdan, Araştırmalar ışığında bu yazıyı yazdım. Konu hakkında tecrübesi olan arkadaşlar olursa, onların da yorum kısmına düşüncelerini yazmalarını rica ediyorum. Eksiklerimizi tamamlayıp daha iyi tasarımlar yapabilelim. 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.